Her gün bir yeni haberle kaçıyor tadımız iştahımız. Hormonlu bir hayat sürer olduk dostlar. Aldığımız hava hava değil. Egzos dumanı, fabrika atıkları, çöp kokuları soluyoruz. İçtiğimiz suda arsenik, kanal suyu mu bulunmadı sanki...Toprağa karışan ağır kimyasal gübrelerini de hatırlatmadan geçemeyeceğim.
Neredeyse ürünlerin aynı gün ekini ve hasadı gerçekleşiyor. Mevsimi kalmadı hiçbir meyve - sebzenin her mevsim aynı besinleri görmek mümkün.
Bir elin parmaklarını geçmeyen ağaçlarımız ormanlarımız var, onların da dört yanını betonlarla kapatır olduk. Doğrusu ne yatacak ne nefes alacak yerimiz kaldı. Bunları içinizi karartmak için söylemiyorum zaten tümü de bildiğiniz gördüğünüz şeyler. Ama bunu değiştirmek için hala şansımız var.
Geçenlerde izlediğim bir video doğrusu çok etkiledi beni. Çöplerini yerlere atanlar! Bu görüntülerde hepinizin payı var lütfen en azından bugünden sonra bu konuda daha dikkatli olalım uyaralım çevremizdekileri, çocukları...
Çiğnediği sakızdan sıkılıp yerlere, denize atan, içeceklerin kapaklarını, pilleri ortalık yerlere bırakanlar bakın sonrasında neler oluyor.
Çoğunuzun tamamını izlemeye dayanamayacağı işte o video... :(
O görüntülerin ardından söylenecek pek bir şey de kalmıyor. Bu dünya hepimizin her canlının yaşamaya hakkının olduğunu unutmayalım.
Ne güzel demiş Nazım Hikmet;
Yaşamak şakaya gelmez,
Büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
Bir sincap gibi mesela,
Yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
Yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
Yasal Uyarı: Tüm hakları sibelizliyor.com'a aittir. Kaynak gösterilse dahi yazı ve fotoğrafların tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Eline sağlık üstad..
YanıtlaSil