Demet Hoşman ile Hoş Sohbetler: Gamze Özer


Bu haftaki konuğum, başarılı iş kadını dostum senarist Gamze Özer oldu. Önce onu kısaca tanıyalım ardından sorularımızla astroloji ve hayata dair bakışını öğrenelim...


GAMZE ÖZER KİMDİR?
8 Temmuz 1975 İzmir doğumlu. 1990 - 1992 yılları arasında Özdostlar Tiyatrosu'nda oyuncu olarak görev aldı. Profesyonel yazarlık hayatına 1994 yılında bir yerel gazetede köşe yazarı olarak başladı. 1995 yılında,Beşeri Yayınları tarafından Güz Aldanışları adıyla bir şiir kitabı yayınlandı. 1995 yılında, Suat Taşer Oyun ödülünü alan ve 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü kapsamında sahnelenen 'ELFİ' adlı kısa oyunda dramaturg olarak görev aldı. 1997 yılında İstanbul'da yaşamaya başladı. Bir yapım şirketinde 3 yıl süre ile senaryo yazarı olarak çalıştı. Yazarlık serüveninde, sayısız kısa film ve dizi senaryosuna, birkaç şarkı sözüne imza attı. Ve öyküsü başka yazarlara ait olan pek çok senaryonun düzeltmenliğini yaptı. Walkswagen Magazin adlı dergide bulmaca yazarı olarak çalıştı.

ÖDÜLLER

Jüri Özel Ödülü (Sihirli Annem 1. Sezon) / 32. Altın Kelebek TV Yıldızları Ödülleri 2004

EĞİTİMİ

Dokuz Eylül Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Tiyatro Bölümü, Dramatik Yazarlık Anasanat Dalı,
Dilmer’den Yunan dili ve edebiyatı,
Oğuzhan Ceyhan, Öner Döşer, Serdar Toker Astroloji dersleri mezunu.
Barış İlhan Astro Psikoloji.
Sevil Eriçdem Uranyen astroloji.
Arı okulları ve Yalçınlar Fotoğrafçılık mezunu. 


ÖDÜLLER

Jüri Özel Ödülü (Sihirli Annem 1. Sezon) / 32. Altın Kelebek Tv Yıldızları Ödülleri 2004

SENARYOLAR

Hayatımın Rolü / Tv Dizisi - 2012
Maskeli Balo / Tv Dizisi - 2010
Nefes / Tv Dizisi - 2009
Hanımın Çiftliği / Tv Dizisi 
1. Sezon - 2009
Beni Unutma / Tv Dizisi - 2008
Nefes / Sinema Fİlmi - 2007
Annem / Tv Dizisi
1. Sezon - 2007
2. Sezon - 2008
Adak / Tv Dizisi - 2006
Acemi Cadı / Tv Dizisi - 2006
Rüzgarlı Bahçe / Tv Dizisi - 2005
Maki / Tv Dizisi - 2005
Bütün Çocuklarım / Tv Dizisi - 2004
Sihirli Annem
1. Sezon - 2003
2. Sezon - 2004
3. Sezon - 2005
4. Sezon - 2006
5. Sezon - 2011
Estağfurullah Yokuşu / Tv Dizisi - 2003
Kınalı Kar / Tv Dizisi - 2002
Kuzenlerim / Tv Dizisi
1. Sezon - 2002
2. Sezon - 2003
3. Sezon - 2004
Aylin / Tv Dizisi - 2001
Akordeon Sustuğun / Tv Dizisi - 2001
Aklımda / Tv Dizisi - 2001
90 - 60 - 90 / Tv Dizisi - 2001
Zilyoner / Tv Dizisi - 1999
Yüzleşme (I) / Tv Dizisi - 1999
Kedi / Tv Dizisi - 1999
Güzel Günler / Tv Dizisi - 1998
OYUNCULUK
Küçük Hanımefendi / TV Dizisi
1. Sezon - 2011
Kuzenlerim / Tv Dizisi
1. Sezon (Gamze)
1. Sezon (öykü) - 2002
2. Sezon (Ganze) - 2002
2. Sezon (Öykü) - 2003
3. Sezon (Öykü) - 2004

ESER

Babam Dadı Olsaydı / TV Dizisi - 2004
Sihirli Annem / TV Dizisi
5. Sezon - 2011

YAPIM EKİBİ
Size Baba Diyebilir Miyim? (Proje Tasarım) / TV Dizisi - 2004
Aynalı Tahir (Senaryo Ekibi) / TV Dizisi
3. Sezon  (Öykü) - 2004
2. Sezon  (Öykü) - 2003
2. Sezon  (Gamze) - 2003
1. Sezon  (Öykü) - 2002

Demet Hoşman: Kendini birkaç cümle ile tanıtmaya kalksan neler yazardın?
Gamze Özer: Bağımsızlığı yaşamak ve yazarak anlatmak için gözü kara yollara düşen bir insan.

Demet Hoşman: Sözünü esirgemeyen, korkusuz birisi olarak görüyorum seni. Horoskopunda bunu yaratan konum nedir?
Gamze Özer: Ay ve Güneşi Yengeç, yükseleni Başak Burcu olmaktan ibaret değilim. Her birimiz doğum haritamızın tamamıyız. Benimki 10. Ev Merkürü İkizler, 3. Ev Uranüsü anaretik derecede Terazi burcunda üçgen açılı. Zaten bu açıya sahip olan insanlar iletişim kurarken ve işlerinde korkusuz çalışan insanlardır.  11. Evinde gezegen yığılımı olan daha bir kova kokan bir kadın haritası benimki. 2.Evimde sadece para değil benim dediğim her şeyi Plüton ayıma güneşime kare açı yaparak haritayı dövüyor. Her şey bir var, bir yok. E orada da düş kalk, korku yok. Mars’ım 9.evde.  Zaten inandığı her şey için mücadele diyor. Kendi haritamı analize kalksam sayfalar yetmez. Çünkü görmüşsündür, haritamda genel olarak pek çok gezegen yönettiği burcun evinde fakat burun farkıyla bir sonraki - önceki gezegenin rolünü giymiş. İçimde 12 burç bir küs bir barışık yaşıyor.
Haritamın özeti :’Sığmıyorum dünyaya, dar geliyor.’
Demet Hoşman: 9. Evinde Mars olan kadınların birçoğu farklı ülkelerden erkeklerle evleniyor. Bunu da eklemeliyiz. Tabi sen Allaha ulaşırken de çocuk saflığında ama kalbine ve aklına göre davranır. Hak yemeden, eziyet etmeden, adaletle ulaşırsın Rabbine. Gezegen konumları ve açıları birlikte analiz ettiğimizde her gezegene bir kitap çıkar çok haklısın sevgili Gamze. 

Demet Hoşman: Mutluluk nedir? Mutluyum diyebilir misin?
Gamze Özer:  Ben hayatımı Walt Disney’in söylediği bir cümle üzerine kurdum. ‘Hayal edebildiğin her şey gerçekleşir.’ Yazar olmak istedim oldum. Bir gün kızım olursa adını kıyısız deniz anlamına gelen Pelagia koyacağım dedim. Bir gün kızım oldu, adı Pelagia. Köklerim Yunanistan. Orada yaşayacağım dedim, orada yaşıyorum. Hiçbir zaman insanoğlunun çizdiği ülkeler sınırlarına, para birimlerine, farklı fanatik inançlara, dillere esir hissetmedim kendimi. 
Tam da bu esaretsizlik hissinin cesareti ile yaşıyorum. Ne mutlu bana. Bütün bunları oldurabilmek için çalıştım, inandım, inandım, inandım, yapamazsın anahtar kelimedir benim için, inadına yaparım. Yaptım. Ben özel biri değilim. Herkes gibiyim. Her birimizdenim. Sadece kendimi hayal ettiklerime adarken yapmam gerekenleri yaptım o yüzden mutluyum. Mutsuzluğum benim dışımda gelişen dünya ve insan hallerinin bana da dokunması. Çünkü bu gezegendeyim, kaçamıyoruz.

Demet Hoşman: ‘En mutsuz olduğum’ ve en mutlu olduğum an’ dediği iki anı bizimle paylaşabilir mi?
Gamze Özer: Aptal yerine koyulduğumu hissettiğim her an mutsuz, insan gibi davranışıma insan gibi karşılık aldığım her an mutluyum.

Demet Hoşman: Çok dolu bir meslek serüvenin var. Tüm yaptıklarının içinde hangisini en çok severek yaptın?
Gamze Özer: Yazmak. Fotoğraf… Gökyüzü okurluğu.

Demet Hoşman: Her meslekte işini en iyi yapmaya çalışan, hak ettiklerini tırnakları ile kazıyan insanlar günümüzde azaldı. İnsanlar öne geçmek için birbirinin üstüne basmaktan çekinmiyor.Gerçek yeteneklerin önü kesilip birçok yeteneksiz kişi lanse ediliyor. Bu durumla alakalı ne söylemek istersin?
Gamze Özer: Biz o iyi niyetli, pozitife hizmet eden, kendini önce kendini yetiştirmeye ve kendi ile yarışa adamış insanlar, kendi aramızda o kadar BİZ olmayı beceremedik ki, bütün o BEN, BEN, BEN diyenler tek vücut, güdebildikleri herkesi yanlarına alarak BİZ’İ oraya buraya savurdular.
Fakat tabi evrenin ilahi bir işleyişi var. Biz kucağımızda uyuttuğumuz egolarımızla bu çılgın, narsist, hırslı güruhu izlerken çok geçmeden tüm trajedilerine tanık oluyoruz. Ayakta ve sağlıkla kalabilenlerimize çok şükür ediyorum. Biraz sabırla zaman her şeyin, her işin, her insanın değerlisini ortaya çıkarıyor.

Demet Hoşman: Ben bir Ay Yengeç olarak hiçbir şeyi unutamıyorum maalesef. Affetsem de özür dileyen bir kişiyi yaşamımdan çıkarmışsam yeniden hayatıma aynı rolle giremiyor. Ama Venüs ve Merkür Balığım öç almaktan alıkoyuyor. Allaha teslim olup canımı acıtanları ona havale ediyorum. Peki senin öç alma, kin gibi duyguların var mı? Canını acıtan kişilerden hakkını nasıl almaya çalışırsın?
Gamze Özer: 8. Ev Jüpiteri ile doğduğum için benim bir şey yapmama hiç gerek kalmıyor. Evren işini biliyor. Yaratılışıma minnettarım. Beni üzen, bana haksızlık yapan herkesi sildi süpürdü. Ben de üstüne kalbimi ve kapımın önünü yıkıyorum.

Demet Hoşman: Ünlü ünsüz herkes yediğini içtiğini sosyal medyada her anını paylaşıyor. Mahremiyet dediğimiz şey azaldı gibi. Bu durumla alakalı sen ne düşünüyorsun?

Gamze Özer: Düşündüğünü, dinlediğini, izlediğini ve uzakta yaşayan aile ve dostlarıma iyi olduğumuzu hissettiren fotoğraflarımızı paylaşmak dışında sosyal medyayı bunun için ve bunu paylaşanları takip etmek için kullanmıyorum. Benim sosyal medya dünyam bir hafta öncesine kadar çok aktif olmama rağmen çok küçük aslında. Hatta aynı anda facebook, Instagram ve twitter’da birbirinden farklı paylaşımlar yapabilenlere hayret ediyorum. Eğer çok sıradışı bir keşif değilse, yiyecek içecek ve lüks mekan paylaşımlarını gösterişle yapanları hiç sevmiyorum. Global olmakla birlikte ülkemizde büyük bir yoksulluğa sürükleniş var. Bu sosyal hayatı azalttığı için sosyal medyadan haykıran ve orada yaşayan insanların gözüne bunları sokmak negatiften başka hiçbir şeye hizmet etmiyor. Beni en çok selfieler hasta ediyor. Zaten bunun sıkça paylaşımının bir hastalık olduğu düşünülüyor. Niçin her an’ımı, hatta geneli için en güzel ve üzerinde oynanmış fotoğraflarımı beğendirerek alkış bekleyeyim ki? Bunu niye yapıyorlar? Çünkü aslında kendilerini sevmiyorlar. Ve başka birçok psikolojik bozukluk yaratan alt yapı. Oradaydım, buradaydım, bunu yedim, şunu içtim, bak kiminleydim… Duvarları sadece bunların dolu olduğu paylaşımlardan ibaret insanlar var. Ben onlara sadece Tanrı akıl, yürek ve şifa versin diyebilirim. Çok af edersin Demetciğim, mahalle yanarken kahpe saçını tararmış diye bir söz var ya. Ben onların hepsini o sepete koyuyorum. Fakat bir yazar olarak çok yardımı oluyor bana, insanlık nereye gidiyor, kime ne yazarsın, çoğunluk ne halde, çok kılavuz oluyor.


Demet Hoşman: Ün, şöhret, zenginlik ve bu gibi durumların işlemediği tek nokta evlatlarımız. Senin de tüm yavrular gibi çok tatlı bir kızın var. Kızın sana neler kattı, nasıl bir annesin?
Gamze Özer: Kuzey Ay Düğümüm 00 derece Yay. 2006 yılında Akrep erkekleri ile ikili ilişkilerde zorlandığım için, sancıdan gebere gebere kızımı 23 Kasım günü sabaha karşı 00 derece Yay fakat yükselen Akrep olarak doğurdum. Külli irade, cüzzi irade her şey o doğumla benimle konuşmaya başladı. Ben bir sözü çok severim. Ben babamdan ileriyim, oğlum/kızım benden ileri. İşte tam da öyle, hem kızım hem öğretmenim, karanlıkta yol fenerim hem arkadaşım gibi bir çocuk dünyaya getirdim. Ben onun özgür eğitimi için seyyah gibi oraya buraya taşınırken o da benim seçimlerimi yaşayarak sorunsuz bir denge oturtmayı yaşattı. Biz İstanbul’da yaşarken benim evim mesleğim yazarlık olduğu için birçok ünlü yüzün de girip çıktığı bir evdi. Fakat bana en çok kızımın söyledikleri doğru çıkmıştır. Kim tek yüzlü, kim çok yüzlü diye.  Onu kızım olması dışında kılavuzum olduğu için çok seviyorum. Sezgileri çok yüksek bir insan olmama rağmen kör noktama denk gelen insanlardan beni hep o kurtardı. Ne diyeyim… Her şeyim. Bu arada bir Yengeç Anne olmak da zor, Yengeç Anne’nin kızı da. Acaba bazen sevgiden ve korumak için boğuyor muyuz? Aşırılaşıyor muyuz? Zaman zaman kendimi kendime bunu sorarken yakalıyorum.

Demet Hoşman: Aşkı yaşama şeklimiz yaş aldıkça bence biraz değişime uğruyor. Çok gençken veya aşkı ilk yaşadığımızda kayıtsız bir teslimiyet oluyor o. O kişinin bir sözü ile göklere çıkıp yerlere düşebiliyoruz. Acı azaldıkça da dersler çıkarıp aslında yaşadığımız acıda partnere o rolü bizim verdiğimizi görerek bazı sınırlar çizebiliyor ve ne istediğimizi bilerek seçimler yapıyoruz. Sen aşk ile alakalı ne düşünürsün?
Gamze Özer :  Aşkın birinin de bizi bizim onu sevdiğimiz kadar sevme halini sorgulamayalı, aşkın bize acı veren birinin varlığı olmaması gerektiğini öğreneli 6 yıl oldu. Geçmişimdeki kimseleri üzmek istemem fakat ben 2013 yılında yaşadığım bir duygu hali ile Aşkın ‘TEK’ olabilme ve ille de birlikte olunması gerekmediğini, bu duygunun sonsuzluğunu öğrendim. Tahir ile Zühre meselesini. O kişi ile ne sevgili ne de eş olamadık. Şimdi birbirimizi hiç üzmediğimiz biri ile hayat arkadaşı oldum. Onu, ondan biraz önce öğrendiğim duygu haline yaklaşarak hayatıma kabul ettim.  Sanırım da dünyanın en düzgün son adamlarından biri ileyim. Ben eskiden bir çok defa aşk sandığım o yanılgıyı tanıyorum ve artık payıma düştüğü, anlaşıldığım kadar yazdıklarımda aşkı başkaca anlatmaya çalışıyorum.

Demet Özer: Evlilik konusuna girmişken bunu biraz açalım mı? Gamze’ciğim
Evlilikle ilgili düşüncelerin neler?
Gamze Özer: Ben elalem ne der’cilerden olmadım hiç. İlk evliliğimi eşimin babasına sirozdan 6 ay ömür biçtikleri ve son isteği olduğu için alelacele yaptım. İkincisi bir yabancı ile idi ve anne olacaktım. Soyadı, geleceği için bazı şeyleri özellikle kızımın eğitimi için uluslar arası dolaşım özgürlüğümü almak için yaptım. Evlilik, bir başkasının soyadını almak geçmişte miras hakkı gibi basitçe özetleyebileceğim bir çerçeve içinde gerek görülmüş bir şey. Resmi evlilikten söz ediyorum. Dini evlilik umurumda değil. Aslında resmisi de galiba. İşte sadece aileler çocuklar evli desinler, ürememizi beklesinler diye bir şey. Yoksa ben evlilikle aşkın doğru orantılı bir hareket olduğuna inanmıyorum. Kalpler evlenir, duygular evlenir, çiftleşir, çiftleştirir, üretir. Soyadları değil.

Demet Hoşman: Sevgili Gamze birçok yeni projen var yolun açık olsun. Bana ve okuyucularımıza kalbini açtığın için sana çok teşekkür ederim. Seninle sohbet etmek çok keyifliydi umarım en kısa zamanda biz bize uzun sohbetlerimizde olur. 



        

Yorumlar