Sedefnaz Yaşar’ın kaleminden Plaza İnsanı Mutfakta ile birbirinden havalı, pratik ve leziz tarifleri şıp diye hazırlayacak, yerken tadının enfesliğine hayran kalacak; kitabın plaza dedikoduları kısımlarını okurken ise kendi kurumsal hayatınızı da film şeridi gibi gözlerinizin önünden geçirerek çokça kahkaha atacaksınız. İşte en büyük sosyalleşmesi elinde kahvesiyle şirkete girmek, bilgisayar ekranına bakmaktan gözlerinde fer kalmamış plaza insanlarının da kolayca yapabileceği birbirinden leziz, pratik tarifler ve küçük plaza dedikoduları!
Gününün 12 saatini 88 katlı bir plazada çalışarak geçiriyordu Sedef. En büyük hayali ise evden çalışmaktı. Ve bir gün hayal bile edemediği şeyi yaptı: İstifa edip İstanbul’u ve kadim dostu exceli terk ederek İzmir’e yerleşti. Tabii dile kolay 9 senesini geçirmişti plazalarda. Bu 9 seneye de 4 farklı firma sığdırmıştı. Yani plaza raconuydu, dedikodusuydu, diliydi, hızla yönetici olma tüyolarıydı… Her şeye hakimdi.
“Bu proje bizim için nice to have değil, must yani…”
Tabii raporları apdeyt edip kelındırdan miting rikuesti gönderirken, projelerle ilgili aksiyon alıp bol bol push ederken nice to have değil, must olan malzemeleri belirleyip evini birbirinden leziz ve havalı kek, kurabiye ve yemeklerle mis gibi kokutmayı da ihmal etmiyordu. Sürekli yeni yeni tarifler üretiyordu. Fakat bu tarifler öyle uğraştıracak türden olmamalıydı. Tabii kolayca ve hızlıca hazırlanabilirken şıklığından da ödün vermemeliydi. Çünkü plazada hayatta kalmak istiyorsan her şeyinle havalı görünmelisin bebeğim. Hafta sonu kendi elcağızlarınla hazırladığın kahvaltıyı pötikareli masa örtüsü eşliğinde diyezli bir şekilde sosyal medyada paylaşmalı, “İşyerinde de evde de çok hamaratım” mesajı vermelisin. Pötikareli masa örtüsü olmayan kahvaltı sofranı kim ne yapsın?
“Ben Türk işi pizza yiyemiyorum şekerim çünkü hamuru çok kalın anlıyor musun?”
“Çünkü zor olsa ben yapmam!” mottosuyla girdiği mutfağında 88 gün sonra çıkacağı 5 günlük tatilin ümidiyle yaşama tutunan yorgun bedenlerin de börek yapabileceği bir dünya hayal etti ve tarifleriyle bunu başardı. Çünkü üst yönetimle bütçe görüşmeleri, büyük büyük büyük patronlarla yıl sonu toplantıları derken excele bakmaktan pörtlemiş gözlerini ve çekilmiş ruhunu daha da yormaya niyeti yoktu!
“‘Biz manikürlü tırnaklar da yaparız bee,’ dedim, aldım gazı ve de annemin tarifini.”
Sedefnaz Yaşar
1985 yılında İstanbul Kadıköy’de doğdu. İstanbul (Erkek) Lisesi’nin ardından İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü’nü bitirdi. 2008’de mezun olur olmaz plaza insanı oldu, ilaç sektöründe pazarlama alanında çalışmaya başladı. 2015 yılında Instagram’da hem yemek tarifleri verdiği hem plaza dedikoduları yaptığı @plaza.insani.mutfakta hesabını açtı. 9 yıl ürün müdürü pozisyonunda farklı şirketlerde çalıştıktan sonra 2017 yılında hamilelikle birlikte çalışma hayatına bir mola verip, bebeğini daha mutlu ve huzurlu büyüteceğine inandığı şehir İzmir’e yerleşti. Hem bir roman hem bir yemek kitabı olan “Plaza İnsanı Mutfakta” isimli bir kitabı bulunuyor.
Yorumlar
Yorum Gönder